Aslında bunu yazıp yazmamakta tereddüt ettim ve ilk aklıma gelen şey “karma” olmuştu. Aradaki bağlantıyı ise yazının ilerleyen kısımlarında değerlendiririz.
Kader, tanım olarak başımıza geleceklerin önceden belirli olması diye özetleyebilirim kendi sözlerimle. Karma ise yaptığınız iyilik ya da kötülüklerin size bir şekilde geri dönmesi olarak söylenebilir.
Çözülmesi gereken konu ise, başımıza gelecekler önceden belirli ise, yaptığımız iyilik ve ya kötlükler de öyle olmalı, sonuçta ortada bir özgür irade yok ve buna bağlı olarak karmaya da inancımız var ise sonrasında başımıza gelecek iyi ya da kötü durumların bizim kontrolümüzde olmadığı gibi bir sonuç çıkıyor.
Limbo diye bir tanımı da bu karışımın içerisine atabiliriz. İslam dininde ise “araf” diye geçiyor. Bazı fikir ve düşüncelerin arafta kalması sanki biraz daha iyi sonuç doğuruyor. Bilimin açıklık getirmediği konularda üst bir akıla ya da bir varlığa inanmak gibi bir çözüm getirmişiz insanlık olarak, ya da gerçekten bir üst akıl ya da bir varlık var ve bizim iyiliğimizden başka bir şey istemiyor. Bu inanca sahip olduğun taktirde, her şeyin negatifi olduğu gibi, bir yandan da bizi kötülüğe sürüklemek isteyen ayrı bir varlık ya da üst akılın olduğu olgusunu da hesaba katmak gerekiyor.
Dogmatik ve sağdan soldan edindiğim bilgilerle bir yere kadar gelebiliyorum, geri kalanının ise arafta kalmasının kendi iyiliğim adına daha uygun olduğunu anladım. Bilmediğin bir şeyi ya araştır öğren, ya da üzerinde kafa yorma gibi bir sonuç çıkıyor.
Filozoflar ise kendi bilgi birikiminin üzerine yaptığı düşünsel çalışmalarla bazı teoriler üretmişler, fakat o seviyede olmak için o alanda edinilebilecek bütün bilgiyi edinmek gerekiyor ki günümüz dünyasında bu imkansıza yakın hale gelmeye başladı.
Bir insan hayatına sığmayacak bilgi birikimine kimse sahip olamayacağına göre, günümüz teknolojisi bizden daha uzun ve daha hızlı yaşayacak formlara yöneldi. Buradan yapay zeka bizim geleceğimiz gibi bir sonuç çıkıyor ve biz kendi yetilerimizi bu zekalara aktarmaya çalışıyoruz. Umarım iyi yanlarımızı tam olarak aktarabilir, kötü yanlarımızı ise edinmelerini engelleyebiliriz.
Yapay zekaların ise arafta kaldığı bir yer yok, belki quantum gelişmeleri o olguyu yaratır. Bu iyi bir şey mi olur kötü bir şey mi, bilmiyorum, ama belki de yapay zekaların da bilmediklerini tamamlamaya yönelik kasları gelişir. Belki de bu bize bu doğal zekalar üretir ve ilk defa farklı bir yaşam formu yaratmış oluruz, kim bilir?