Boşluk dediğimde aklıma nedense geçenlerde izlediğim “Everything, Everywhere All at Once” filmi geliyor. Yakın tarihli izlediğim için sanırım.
Aslında hayatımızın her anında bir şeyler yapıyoruz. Nefes alıyoruz - ki artık farkında olduğun için manuel nefes alıp veriyorsun, kısa bir süre sonra geçer. Olan duyularımız ile bulunduğumuz ortamı duyumsuyoruz. Bunları beynimiz işliyor ve bütün bunlar anlığa yakın bir sürede oluyor, bayağı optimal çalışıyoruz yani bakıldığında. Boş olduğumuz bir an yok.
Otomatik olarak yaptığımız şeylerin dışında kalan durumlarda ise zihinsel bir boşluk yaşıyoruz. Yapacak bir şey bulamadığın anları çokça yaşamışsındır. İşte o durumlarda yine en iyi bildiğimiz şeyleri yapmaya yöneliyoruz; alışkanlıklarımız. Sosyal medyaya bakıyoruz, bir şeyler izliyoruz ya da hiç olmadı bi’ gidip buz dolabını açıyoruz.
Aslında tam bu anlar bizim daha farklı şekilde değerlendirebileceğimiz zamanlar oluyor. Bu ise tamamen bizim kontrolümüzde.
Bu yazıyı ise tam da o anlardan birinde yazıyorum…