Bazen neden bu yazıları yazdığımı pek bilmiyorum. Arada bir içimden geldiği için yazıyorum zaten. Bugün açıkçası böyle bir gün. Yazmak istediğim bir gün.
Günümü anlatmayacağım tabii, nasıl geçti, neden buradayım. Sadece yazmak istiyorum…
Aslında sıradan bir gündü. Uzun zaman sonra, ilk defa sıradan olduğunu düşündüğüm bir gün geçirdim. Belki de bu beni biraz boşlukta bırakan.
Uzun zamandır bu kadar kendimle yüzleşmemiştim. Sıkça düşünürüm neden bazı şeylerin öyle olduğuna dair, fakat kendim ile alakalı düşünme fırsatım pek olmaz, hep düşünecek bir şeyler bulurum.
Bu sefer öyle olmadı. Bu sefer, uzun zamandır hissetmediğim, uzun zamandır tatmadığım bir duyguyu tekrar hatırladım. Durgundum. Huzurluydum.
Kendimi çok fazla konuşan, kendimle alakalı çok fazla övünen bir insan değilim, olmayı da özellikle tercih etmiyorum. İnsanlara ise yardımdan başka bir şey, genelde düşünmüyorum. Bazen çok zor olsa da, bu huyumdan pek vazgeçebileceğimi de zannetmiyorum. Konuşmaktansa, yazmayı tercih ediyorum.
Bu üçü birleştiğinde, dışa dönük bir karakterin, içe dönük savaşları gibi oluyor. Kendimle uğraşıyorum, kendimle savaşıyorum bazen. O sırada ise, başkalarıyla savaşmaya mecalim kalmıyor.
Düşünecek vakti mumla arıyorum bazen. Bazen ise bolca varken harcıyorum. Kendimle yüzleşmeme, vakit ayıramıyorum.
Bu vakitlerde geliyor bana yazma isteği. Genelde susarım çünkü, şu anda da konuştuğum söylenemez.
Aklımdakileri kağıda döküyorum bir nevi aslında. Daktilo da denebilir kulladığım araca. Uçsuz bucaksız bir kağıt, sürekli değişen bir ekran.
Güncel konulardan bahsetmek istesem, ne anlayan var, ne dinleyen etrafımda. Belki de benim güncelim pek ilgi çekici değildir. Belki de insanların günceli benim için pek ilgi çekici değildir. Olabilir.
Elin durduğu zamanlarda anlık yazmaya çalışırım, söyleyebileceklerim kendi kendini yazar bazen. Ellerim konuşur, aklım susar. Sözlerim konuşur, ellerim yazar. Bazen de durur. Söylemez pek bir şey. Olur ya, dinleyen olmaz diye. Olur. Yazan oldukça, okuyan da olur. Okur yazdığımı sonra o gözler. İşler birine, yararı olur. İşte bundandır benim uğraşım. Yazan olursam, ben de okurum.