Yine uykusuz geçen bir günün gecesi de uykusuz.
Vücudumuzun 8 saatlik uykuya ihtiyacı olduğu çokça araştırmalar tarafından söylenmiştir, hatta genel geçer bir bilgi olarak aklına kazınmış olabilir.
Ben dahil olmak üzere çoğumuzun uyku fazı tek, yani gece yatıyoruz ve gündüz kalkıyoruz. Bu uyku modeli “monophasic” olarak geçiyor. Çokça bilinen siesta modeli ise günde iki defa uyuma üzerine, ki bu da “biphasic” olarak geçiyor. Bazı insanlar ise bunu çoklu yapmanın nasıl olacağını merak etmişler. Polyphasic, günde birden fazla uyumak üzerine. Wikipedia sayfasına buradan ulaşabilirsin.
Eğer gününü daha verimli geçirmek istiyorsan, Everyman, Uberman ve Dymaxion gibi farklı uyku zamanlamalarından kendine uygun olanını deneyebilirsin. Günlük hayata etkileri ile ilgili pek bir bilgi ya da tecrübe sahibi değilim açıkçası, ayrıca araştırmanı tavsiye ederim.
Uyuduğumuzda ise büyük bir bölümü ağır uyku olsa da REM adı verilen ve çok kısa süren bir fazda rüya görüyoruz.
Tarihimizde ise hep bir anlama bağlamaya çalışmışız rüyaları. Bilim dünyasında ise beynimizin kendini ve gözlerimizi koruma yöntemi olduğunu savunan teoriler var12.
Bir yandan kendi anlamını çıkaran lucid dream yani berrak rüya görebilen insanlar var. Bu insanlar rüyalarını belli seviyede kontrol ederek istedikleri şekilde yönlendirebiliyorlar. Bir ara kendi kontrolüm dışında deneyimlediğim, sonrasında ise belli bir seviyede başarabildiğim bir konu olmuştu, şimdi ise rüya gördüğümde şaşırıyorum.
Saate bakmak ya da nefesinizi tutmak alışkanlık oluyor berrak rüya görmeye çalıştığınızda çünkü gün içerisinde yaptığınız hareketler belli bir süre sonra rüyalarınızda da kendiliğinden olmaya başlıyor ve rüyalarda saati okuyamıyorsunuz. Sadece saat olduğu söylenemez aslında, genel olarak yazıları okuyamıyorsunuz, fakat kendimi biraz zorladığımda okuyabildiğimi fark etmiştim. Nefes tutmanın sebebi ise rüyada ağzını ve burnunu kapatsan bile nefes almaya devam ediyorsun.
Tabii berrak rüya görmenin de artıları ve eksileri var3.
En iyisi ben biraz uyuyayım…