Boşluğun Çağırısı
Bazen düşünürken kendimi korkutuyorum. Bazen ise düşünmekten korkuyorum. Bilmiyorum sana da olur mu? Bunu yine gecenin bir yarısı yazıyorum. Düşüncelerimizi kontrol edemiyoruz, yani neyin aklımıza gelip gelmeyeceğinden bahsediyorum. The Call of the Void yine onlardan bir tanesi. Hiç başına şu geldi mi mesela; bir balkonun kenarındayken “aşağı atlasam ne olur acaba” diye düşündün mü? Başına geldiyse eğer, eminim bunu düşünmek istememişsindir ama yine de düşünmüşsündür. Merak etme, bu beyninin sana “acaba her şey yolunda mı” diye yaptığı bir kontrolden ibaret. ...